20 Aralık 2014 Cumartesi

İndirimlerin Eti ve Sütü

İndirimlerden bahsetmem gerektiğini düşünüyorum, çünkü hemen hiçbir şeyi katalog fiyatından almıyorum.



1- Noel indirimi

Noel lafını kullanmak için sanki Yıldız Kenter gibi biri olmak gerekiyormuş gibi geliyor bana. Lakin, christmas'ı türkçeye çevirmem gerektiği için Noel kelimesini seçtim. Çünkü gavurlar için yeni yıl (yani 31 aralık gecesi) eş dostla partilemek için geçerken, çam altındaki hediyelerin açıldığı, ilahi söyleyen grupların kapıları çaldığı ve de İsa'nın doğduğu gün 25 aralık.

Tabii, hristyan gelenekte ülkelerde insanlar tüm parayı pulu Noel için harcadıklarından devamındaki dönem ekonomik olarak çok yavaş; bu sebepten Noel indirimi peydah oluyor; 25 aralık itibariyle.

2- Sevgililer Günü

Ocak ayında alamadığımız şeyleri, şubatta kupon denilen nimet ile birleştirip sevgililer günü döneminde alabiliriz. Tabii gün olarak vıcık vıcık, ama faydası yok değil.

3- Anneler ve Babalar günü

Amerika'dan ithal ettiğimiz özel günler olduğu için, spesifik olarak mayısın 2. pazarı ve haziranın 3. pazarı bu günlere denk geliyor.

4- Yaz İndirimleri:

Genelde haziran ortasında başlıyor ve spesifik bir tarih yok. Ama benzer markaların hepsi aynı zamanda indirime gireceği için birinde başladıysa diğerinde de başlar. Kuponlarla gayet faydalı oluyor bu.

5- Black Friday

Thanksgiving'den (Yani, Kasımın 4. perşembesinden) sonraki gün kara cuma. Bu yıl fiziksel indirime giren iki dükkan gördüm; Marks and Spencer ve Mango. Bu bile evrenselleşmeye başladı.

6- Kuponlar

Sezonsal indirim yanında hemen her online store kupon seçenekleri de sunacak. Akıllı Milyoner Kulubu okuru elbette kuponsuz indirim alışverişi yapmayacaktır. Kuponlar için burayı takip etmenizde fayda var. Ama en günceli için Asos, Topman, River island ve Boohoo'nun mail listelerine üye olmak lazım.

Bir takım bilgiler

Fiziksel dükkanlardan alışveriş yapmak ve online alışveriş yapmak arasında bir takım farklar var. Online indirimlerde, özellikle kupon indirimi de varsa her şey kapanın elinde kalıyor. O sebeple acele etmekte fayda var. Fiziksel dükkanlarda ise, indirimin başında genelde en asgari indirim uygulanır ve bu tedricen artar. Hali hazırda düşük fiyat politikaları izleyen inditex grup gibi firmalarda indirim başında genelde %10 gibi bir oran varken ilerde %50 olabilir daha da fazla indiyse bir şeylerde gariplik var demek. Bu çoğuz zaman bahsedilen ürünün iade edilmesi ve tezgaha geri dönmesinden kaynaklanır.

İade gibi bir şansımız her zaman var. Eğer sizdeki ürünün fiyatının indiğini görürseniz indirimli ürünü alıp elinizdekini iade edebilirsiniz. Bir de mağazada bulunan stok, daha da inip inmeyeceği sinyalini verir. Eğer beğendiğiniz t-shirtte bir tane medium kaldıysa, onu almanızda fayda var.

Basic ürünler, seri üretim sayesinde daha ucuza mal edildiğinden tüm markalar bu ürünleri sürümden kazanacak şekilde fiyatlandırır. Siyah, ipek V yaka bir kazak %30'la rahatlıkla alınabilir. Çünkü %50'yi bulması olasılığı diğerlerine göre daha az.

Bir de indirimde olmasa almayacağımız şeyler var; Aksesuvarlar; kullanmazsak hediye edebiliriz al gitsin. Gömlek: Eğer gömlekte bir ikileminiz varsa o gömlek hiç giyilmeyecek demektir. Beden spesifik olduğu için hediye de edilmez. vazgeç. Fantazi kesimli [x]: Ben taşıyabilir miyim? Çok mu ben buradayım diyor? %80'den fazla indirimli ise al. 30 gün düşünme hakkın zaten var.

İhtiyaç olmasa da alınması gerekenler: İç çamaşırı, çorap ve pijama. Her zaman daha yenisine yer var. Bir de tarz bu ayrıntılarda gizli (Tarz kelimesinin telif hakkını "Bu tarz benim" almış gibi hissediyorum.)

12 Ekim 2014 Pazar

Boohoo %15 indirim

Check outta 15more yazarsak %15 inecek ve cleareance dahil. Bu en iyi deal, şu ana kadar.
25 euro üzeri kargo ücretsiz.


boohoo.com

9 Ekim 2014 Perşembe

Kış 2014/15 trendleri

Elbette, trendlerin kölesi olacak kadar ne ortamımız ne vaktimiz ne de paramız var. Lakin bir şeyin moda olması demek, bir sürü mağazada, bir çok varyasyon ve kalıpta üretileceği ve sevdiğimiz şeyleri severek alabileceğmiz anlamına geliyor.

Aslında bu yıl, belirgin bir şey yok. Beyaz spor ayakkabılar ve fitilli kot geri döndü. Ama çılgıca da geri dönmedi. Aslında individualism; her şeyden heryerde azar azar var. Kadın modasında kışın yaz/yazın kış renkleri modaydı. Henüz bize böyle bir bilgi ulaşmadı.

Benim de açıkçası bu sezon gayem, bill cosby kazaklarından buldukça almak. Onun dışında, geçen senelerden her şey yeter diye düşünüyorum. Bu nedenle, armutun sapı üzümün çöpü şeklinde bir yazım tarzım olabilir bu postta, peşinen özür dilerim- çünkü hiç bi siki beğenmeyen milyon tane blogger var ve ben de bunlardan biri gibi olmak istemem.

Sanıyorum bir yerden başlamak lazım:

SHEARLING MONTLAR

Shearling ne demek? Maalesef google da güzel bir türkçe veremedi bana. İngilizler "borg" diyor. Yine Tureng'de uygun bir çeviri yok. ama bu, dışı koyun postu içi koyun kürkü olan, peluş gibi görünen kürk türüne deniyor ve de Shearling, öyle görünüyor ki "must have" ürün bu yıl. Herrr marka, her designer yapmış bir ürün.

 Bu e-bay resmine benzeyen mont uygun bir örnek, çünkü shearling 70'lerde çok moda olmuş, Hatta o dönem insanların Almanya'daki akrabalarına filan getirttiği bir kürk türü.  Kruvaze yaka ve genelde daha açık renk olan kürkler vintage satan hemen heryerde var.

Kürke bakış açısı çoğu zaman yoruma açık değil. En azından benim için çoğu zaman kısaca: hayır. Ama bu durumda ikinci el olması ve de koyun gibi sadece derisi için yetiştirilen/öldürülen bir hayvan olması nispeten etik hale getiriyor.

Shearlingle ilgili asıl sıkıntı fonksiyonellikle ilgili aslında. Birincisi küresel ısınma ve artık o soğuk kışları pek yaşamıyoruz, ikincisi ise yağmurda karda bozulan ve ağırlığı 50 kg olan paltolar bunlar. Yani (bende olduğu gibi) çoğu zaman dolapta gözünüze çarpacak ancak uygun enerjiyi/hava koşullarını bulamayacak bir haleti ruhiyyede olacaksınız.

Bir de kalınlığı. Sadece ağırlığı değil, üst bedene kattığı hacimle de taşıması zor bir parça haline getiriyor. Gerçi moda yıllardır uzun boylu ve zayıf anatomiler için ürünler üretmekte, bu da hakeza öyle bir ürün.

Ancak bu tip kabanları seviyorsanız, yazının başında dediğim trend mefhumu burada söz konusu oluyor; bitli ikinci ellere kalmadan ya da asos gibi yerlerden sahte deri alarak ekonomiğe kapatabilecek bir fırsat var.





Asos'tan 92,40 euro. Demek ki 60 sterlin filan. Aynı montun Bomber versiyonu da var, Resmini koymadım ama linkte görüyor olmanız gerek. Fena değil. Ama ne zaman giyilecek? Soğukta soğuk sıcakta sıcak tutar vb.

Eğer güzel bir biker montunuz yoksa bu sezon H&M dahil bir çok mağaza uygun fiyatlı gerçek deri modeller sundu, alabilirsiniz.




Yine Zara'da daha tarz bir alternatif mevcut. Astarı değil sadece yakası kürk ve yaka maalesef kapanmıyor. Modeli parka, rengi fena değil ve de kalıbı güzel. 470 tl.

Yine aynı fiyat, yine Zara ve yakasındaki kürk çıkabildiğinden basic ve versatile bir kaban. Ancak bu tip Kürk yakalı kumaş kabanların tarz ve pezevenk arasında ince bir çizgide yürüdüğünü düşünüyorum. Yani bir sağa sola danışmak lazım "oldu mu?" diye.

River island borg biker jacket sanırım en güzelleri. Sade ve yeteri kadar detay var. 105 Euro, biraz ileri segmentte faux laeather bir ceket için, ama River Island'ın kesimleri genelde milyon dolar duruyor.


Topman'de bir sürü alternatif var. Sanırım şaşırmamak gerek, çünkü en çok moda iddiası olan ingiliz street wear onlar.
Topman black borg lined biker klasik ve seksenlere referans veren bir silüet ve kruvaze kısmı çok kaba olmadığı için açıkken de güzel duruyor. 5 sterlin ucuza çok benzeri bir tane daha var ve River Island'a avantajı makinede yıkanabiliyor oluşu.


KAMUFLAJ

Military her daim var, ama bu yıl bildiğin kamuflajlar var sağda solda sanki acemilikten kalmış gibi. Ben şu an askerlik yaptığım için çok sıcak bakamıyorum. Tabii kamuflaj giymenin en azından yurt dışında hırbo bir imajı var. Biz de sanırım yok. Ama street olduğu sürece kamuflajın her tür gideri var bence.


Paul Smith.



WESTERN

Bu da olmak zorundaydı. Zira Azteğin boku çıktı ve "Southwestern" giysiler bir kaç yıldır kadınlarda moda.  Burberry gibi bir çok marka nereyse western film setinden çıkmış bir sürü şey koydu podyuma. Elbette Levi's mont gibi main stream olmuş bir çok western giyim var gündelik hayatımızda, ama ben kostüm olmadan modern ya da sade olabilen bir kaç parça göstereceğim


Zara ve ortadaki detay zincir. Gayet pahalı duruyor. Ucuz da değil 90 tl. Ama giyilir.


Asos'taki bu montun sıkıntısı şu; Gerçek deri olduğu için 177 euro ve sanıyorum kimse bu mont için ordino parası verecek kadar düşkün değil. Elbette 75 euro olacak bir gün. Değer mi? değmeye de bilir yani.


OVERSIZED

Seksenler devamı olarak kocaman kazak ve tshitler hala varlar. Ben geniş yakalarından ötürü gayet düşkünüm. Ama skinny jeanlerle tunik/tayt çağrışımı yapan bir kombo oluyor ki bu hoş değil.
Ama rahatın moda olduğu nadir durumlardan birisi. Ben tüketme taraftarıyım.

ESKİTİLMİŞ KOT

Kotlar bollaştı ve aşırı eskidi. Yamalı yırtık pırtık ve renkler genelde koyuya çalan tonlar. Acid wash ve Buz mavisi pek gözüme çarpmadı. Giyilebilir. Tabii ben eskitilmiş kotun, yani taşlanmışı imtina ederek; ağzına sıçılmış kotların "poser" olduğunu düşündüğümden rahat giyemiyorum. Ama kotlar, kesimleri sebebiyle vintage olmayan şeyler. Yani deniyorsun ya beli yüksek oluyor ya paçası kısa bilmem ne. Bershka'da var bi sürü, bir de ucuz. Ama diesel yıllardır seviyor böyle kotlar yapmayı.

5 Ekim 2014 Pazar

ALDO Sizi Studded Hi-Top Trainers

 %5o indirim ile, şu an asos'tan alınabiliyor.
Yaklaşık 50€ ve >43 numara ayağı olanlar tüketebilir.

14 Temmuz 2014 Pazartesi

İç çamaşırlarında Öncelikler ve Marka Obsesyonu

Sanırım yaşım itibariyle de (Az daha 31 olacak), disposable fashion diye tbir edilen, bir kere giyinsem parasını çıkarır tarzı, ucuz ve iddialı giyimden soğumaya başladım. Tabii bu da şöyle iki sonuç doğuruyor;

- Lacivert V yaka kazak ya da Polo T-shirt'te fashion forward hiç bişey yok.
- Pahalı basic giyim bile pahalı.


Yakın zamanda, iç çamaşırlarımın tamamını Cavin Klein'a dönüştürmeye karar verdim. Çünkü neden olmasın? Marka iç giyim 50 kat daha rahat ve dayanıklı. Çorap tercihim olan Lacoste'un cidden yıllardır maliyetini haketmediği bir zaman olmadı.

Asos outlet'ten 3x3 pack Calvin Klein basic trunks aldım ki 9 don çamaşır yıkama sıklığımda gayet yeterli bir rakam. Toplam 150 € harcadığım bu harcama neticesi hiç memnun değilim. zira; 30 derecede elde yıkamak gerekiyor ve de iç çamaşırından bahsediyoruz. 40 derecede siyahlarla, siyah deterjanıyla yıkadığım halde rengi atmaya başladı; birinde bir delik var.
Artısına gelince; gayet rahat. Özellikle bandı. lakin giyince Calvin Klein modellerine uzaktan yakından benzemiyorum.

İç çamaşırından ne kadar kilometre bekliyoruz? Ben yıllardır tercih olarak siyah giyiyorum; temiz görünmesi açısından çünkü çamaşır suyuna basacak kadar sabrım yok. Çünkü bu sonu olan bir yol değil. Esnerse, rengi atarsa atıyorum. Önceden iç çamaşırı markam Goldenbay don başına 20 tl ile (= 9 €) nispeten kalın ama çok daha dayanıklı ve de spor dostu bir kullanım sağlıyordu.

Ya tabii bir marka obsesyonum da yok değil. Çünkü erkek iç giyimi aslında dış giyim de. 90'larda erkek iç çamaşırının pantolon üzerinden gösterilmesinin moda olması nedeniyle bazı feministler haklı olarak bir cinsiyetçilikten bahsetmişti; çünkü kadın iç çamaşırı saklamak içindir ve saklanmalıdır. Gerçi yine 90'larda beyaz gömlek siyah sütyen de moda olmuştu.


Bu resim Calvin Klein'ın #mycalvins kampanyasından. 90'lardan beri, don lastiğinde logo, neredeyse 40 liradan pahalı her donda bir standart. Üstelik başka bir giyim parçasında bu boyutta logo görmeyi kıroluk adlettiğim halde, iç çamaşırında bir çifte standart uyguluyorum.

Neticesi, aldığım bu donlar en son Calvin'lerim olacak. Yeni bir markayı seneye kadar düşünmek zorunda değilim umarım. Türk markaları küçük görmem de beynimin kapitalizmle yıkanmasından haiz olsa gerek.

25 Mayıs 2014 Pazar

Asos'ta 48 saat %70 Brave Soul indirimi



Sizin için ucuzdan pahalıya sıralanmış linkimiz burada.

Mayolara da bakmakta fayda var, adedi 14 euro'dan

4 Nisan 2014 Cuma

COLOR BLOCKING

2014 ilkbahar yaz trendlerinden kısaca bahsetmek amaçlı başladığım bu entry bir şekilde moda tarihi dersine dönüştü ve sonra formatı değişteyim ve ilgimi çeken trenler üzerine ayrıntılı müstakil entryler yazayım dedim.

Evet konumuz bu yaz ne giyeceğiz? Şu aralar almakta fayda var zaten yazlıkları hem midseason sale hem de kargonun yurt dışından gelmesinin bir ayı bulması gibi sebeplerden

Bir süredir net bir trend yok aslında erkek modasında, çünkü 2000'lerde sırayla her dönem ve her silüet bir ara moda olduğu için pahalı modacıların (ve de ulaşılabilir fiyatlı zara benzeri muadillerin) yaptıkları herşey ya gündelik için çok ekstrem ya da yakın zamanda yapılmış oluyor.

Devam edelim;

COLOUR BLOCK:
Aslında ingilizcesi türkçesini karşılıyor. Renklerin blok halinde olması. Bu 50'lili yılların olayı aslında.


Piet Mondrian ve kompozisyonları 30'ların sonuna kadar uluslar arası olmadı ve ben bu estetiğin o dönemin modasını etkilediğine eminim.


Colour blocking, aslında bir çok minimalist desinatörün trendden bağımsız devamlı yarattığı bir esetitik.

Mila Hermanovski ve uniseks desinatör Rad Hourani neredeyse sadece siyah ve beyaz color blocking kullanarak yıllardır çok havalı kolleksiyonlar sunuyorlar. Tom For yakın zamanda color blocking ağır olan retro bir kolleksiyon yaptı ve de minimal look olarak uzak doğu modasında yıllardır var.



Color blocking kabaca; iki rengin giyimde blok şeklinde farklı farklı durması demek. Bu estetik, farklı parçaların birbirinden farklı renkler olması ile de sağlanabilir, aynı parçada keskin renk değişimleri olması ile de.

Gömleklerde, kazaklarda ve t-shirtler color block neredeyse gardrop temel parçalarından. ama artık pantolon gibi diğer parçalarda, üst giyimde ise daha iddialı/çarpıcı kombinasyonlar olarak görüyoruz.

 Do Rego & Novoa
Do Rego & Novoa, neredeyse tamamen colur block ürerinden esinlenmiş bir kolleksiyon çıartmış. Fikir vermesi açısından lookların tamamı burada. 50'ler etkisi yadsınamaz tabii.



BÖHEMIAN lookbook'tan. Daha urban ve daha az dönem referansiyel iki look. Desenli pantolonlar hakkında yorum yapmak istiyroum aslında;
İnce ve uzun bacaklarınız varsa oluyor. Ama bu pantolonları taşıyabilecek isnsanların çoğu isviçre alplerinde yaşadığı için ya gereksiz 80'ler ya da feminen duruyor insanların çoğunda. Bu desen gerçi, artık kamuflaj ve tomlar birbirine çok yakın. Götüm büyük görünür diye bir endişeniz yoksa neden olmasın.



Urban Outfitters Spring Summer lookbook.


24 Mart 2014 Pazartesi

MK: İnternetten Alışveriş Rehberi 5 Boohoo.com

Tekrar bir ingliz sitesi ile karşınızdayım. Boohoo, uzunca bir süredir sadece kadın giyimi üretiyordu ve kapitalist tüeketimin bir mucizesi. Diğer markaların çakmalarının ucuza ve kalitesize alınabileceği, trendleri yakından takip edip bokunu çıkaran bir site.

Mesela;

 Booho'da 9 euro olan bu kazağa




















Neden Brave Soul'dan 77 euro vereceksiniz?


















Deiğim gibi, kullan at moda için gayet uygun bir yer ve 50 euro'ya 5 parça alınabilen yegane sitelerden.



Yaz Trendi; Çiçek desenleri

Zara


Çiçek desenleri hemen herzaman şu 3 kategoriden birine girer;
- Nevresime benzeyen çiçek desenleri
- Duvar kağıdına benzeyen çiçek desenleri
- Basma kumaşa benzeyen çiçek desenleri.

Ayrı bir kategori, mokorom Hawaii gömlekleri; üzerinde kocaman çiçek baskıları olan turuncu gömlekler. Onlar konu dışı. Cidden bayağı zamandır konu dışı. Hawaian print'ler mayolar dahil 2000'lerin başında kaldı.

Trend olan duvar kağıdı benzeri olan desenler. Tabii, tanım olarak erkek giyiminde çiçek deseni kulağa anormal italyan geliyor. Cidden de D&G, Cavalli, Moschino yıllardır üretiyor çiçekli giyim. Givency'de fransız modasının italyan kardeşi olarak hakeza. Kasttetiğim desen tam olarak şunlar, görünce anlaşılıyor:



River Island, indrimde.
Bu arada River Island'ı istismar etmiyorsanız çok şey kaybediyorsunuz. Standart 8 sterlin kargo lakin her şey çok güzel iniyor ve yünlü kaşmiş vb kalite ürünler de bulmak mümkün, çoğu zaman beden seçeneğiyle.










Yazın koyu giyinmekte bir sakınca görmüyorum. Açık tenli olduğum için uçuk tonlar çok boğuyor beni.
Bu da enteresan bişi. Sezon olduğu için de 29 euro.










 Harika!

















River Island tükenmiyor; çünkü öyle bir marka.
36 Euro




 Topman, Underrated bomber jacket.




















Bu arada Underrated'den bahsetmek istiyorum. Hümor'den sonra, en sevdiğim street yorumu olabilir. Gayet ingiliz ve Amerikan Urban/Hip Hop yorumu. All over desenler, neredeyse saçma baskılar ama hepsi giyilebilecek ve statement parçası ürünler. Genelde her şey poliester ve de bu sıkıntı olabilir bazıları için. Ama bunun baskı süreci ile alakalı olduğunu düşünüyorum.


Underrated.com'dan kolleksiyona göz atabilirsiniz. İnternette yaygın bulunuyor, indirim avcıları için.


15 Şubat 2014 Cumartesi

Jean Neuveau - Rahat, Tarz ve Fonksiyonel

Daha önce kot üzerine kot giymek üzerine bir post'um vardı. Cidden çok moda oldu. Ben, genelde kot giyen biri değilim. Aslında giydiğim şeylerin çoğunu burada paylaşıyorum, ama pantolon tercihim her zaman Humör chino'lar. Kot olarak genelde, Bershka gri skinny ya da geleneksel renkl, GAP slim cut'larını tercih ediyorum. Ama asla çok para veremiyorum. En çok giydiğim kotum Terkos çıkmazından aldığım defolu bir kot.

En büyük sıkıntım kotlarda, rahat olmasını istiyorsan, streç alman gerekmesi ve bu da giydikten 2 saat sonra üzerine 2 beden büyük olması anlamına geliyor. Dar pantolon almaktan da hoşlanmıyorum. Ama kendini toplasın diye her giydikten sonra yıkayacaksam kot giymenin pek bir esprisi de kalmıyor.

2007'de bir ara adidas eşofman modası oldu. Aslında 2009'un sonuna kadar eşofman gayet kabul edilebilir bir opsiyondu gezmelere ve gece hayatına. Artık o günler geride kaldı ve maalesef kot eşofmanın sağladığı versatiliteyi çok daha konforsuz olarak veren tek seçeneğimiz. Bu konuda mutlu haber şu; diesel JOGG isimli kot görünümlü eşofmanlar yaptı ve hiç de fena değil!

İki modeli var:


THAVAR: Klasik 772'nin rahat kardeşi. Daha çok tercih edilecek bu gibi düşünsem de meşhur insanlar genelde eşofmanımsı Krooley'i tercih etmişler.


KROOLEY: Bunun ipçikleri filan var üzerinde. Basbayağı eşofman.

Taylor Lautner, Thavar ile.





















Jashua Bowman diye birisi KROOLEY ile.
Hiç kötü değil aslında.























Bahsedeceğim ikinci şey ise LEVI'S ın yeni sayılabilecek Commuter kolleksiyonu. Commuter, işi ile evi arasında git gel yapan insanlara deniyor. Bu hepimizi kapsamakla beraber bunu, Levi's bisiklete binmek olarak yorumlamış ve de harika yapmış. Çünkü bisiklete binmeyi ne kadar çok sevsek de, bisiklet giyimi pek de şık sayılmaz. Ya da durup durup bisiklete binerken resim paylaşan tipler gibi bu mefhumu bir yaşam tarzı olarak görmeyip, iyi havalarda A noktasından B noktasına gitmek için eğlenceli bir yol olarak görenlerimiz de var.
Ceket en güzel şey bu kolleksiyonla ilgi. Reflektör biyeleri var, yani akşam vakti arabalar tarafından ezilme riskimiz azalıyor. Bunu gece köpek gezdirmeye ya da barlara giderken filan d agiyebiliriz. Bir de Levis her zaman kalite demek. Bu da bir artı.

Levis Commuter Nefes aldırıcı ve ter emici kot gömlek





















Önden sıradan Levis ceketi olan, Hooded commuter Jacket, adından da anlaşılacağı gibi yakasında kapüşon barındırıyor ve arkasındanefes almayı sağlayan bir açıklık var ve reflektör biyeler gece güvenliği sağlıyor. Asker yeşili de var.



Arkadan görünüş, yeşil.




Aynı seride üç model de pantolon var, slim fit kot ve chino bir de skinny jean. Normal Levis'ten tek farkı beline bisiklet zinciri konulması için eklenmiş bir bant ve bunu kemet takarken kullanamıyorsun. Pek bir önemi yok yani.











14 Şubat 2014 Cuma

IN1 iPhone kılıfı


İçinde sadece tornavida, törpü cımbız, makas ve kürdan değil, iki renk de tükenmez bulunduran telefon kılıfı.
Sadece 5=5S için var henüz. Problem fiyatı. 44$ + Kargo (=14$) => 59$.
Hala gümrük friendly, ama şu dolar kuru. Elbette çin malı çakması çıkacaktır.  Çıkana kadar (ve çıktıktan sonra da büyük ihtimalle) en iyisi bu. Satın almak için; inonecase.com


Şimdi, gelelim ucuzlara; multifunction diye şöyle bir şey var



Ama 12 dolar, yani sudan ucuz değil ve de çirkin. Ne gerek var.
Ucuzundan güzel bir şey için; knuckle case
Sadece 4.84$



31 Ocak 2014 Cuma

Asos'tan 2014 Yeni Yıl Alışverişi 2


DİNOZOR KAZAKLARI

Jil Sander, Dinozorlu kazak çorap vs çıkarttığında, buna para verecek kadar ne zengin, ne de moda sever olmadığım için üzülmüştüm.

Jill Sander Yün Kazak: 500$
Elbette kaliteli ve harika. Üstelik de Brontosaurus gibi hiç de popüler olmayan bir dinozoru seçmesi.

Evet dinozorların hastasıyım ve de şanslıyız ki bu fikri çorlamakta beis görmeyen iki marka var. Asos ve Brave Soul;

Asos: 22 E. Siyah bir tane daha kazağa ihitiyacım yok. Ama Harika.



Brave Soul: 35 E. 2 rengi var. Bu daha iyi gibi. Ve de daha iyisini bilmesem dinozoru Jil Sanders'ten çaldıklarını düşüneceğim :) Olsun. Bizim paramız da buna yetiyor.


















Yine Brave Soul ve yine aynı fiyat
Böğründe T-rex iskeleti olan bir kazağın olsun mu diye sordular. Neden olmasın? dedim




















BONUS:


Asos Kravat İğnesi: 11E

Modern Dünyada neden kravat iğnesi her geçen gün daha da azalıyor bilmiyorum. Haftada en az 2 gün business gömlek giydiğim halde, hiç bir zaman gömlek düğmesine ihtiyaç duymuyorum ve de kim alıyor bunları bilmiyorum. Sanırsam hediyelik. Ama kravat iğnesi öyle mi? Bir kere kravatı yerinde tutuyor. Gerçekten de eğer slick bir look istiyorsanız, kravatın katlanmasındaki mükemmellik kadar, yakalara ne kadar yakın oldığı, her zaman ortada ve bükülmeden durması da önemli.

Bir de; İlla Aşağılara takmaz zorunda değilsiniz kıravat iğnesini. Boynunuzdan bir karış aşağısını ve biraz yukarısını da deneyin.

Bu kadar az kravat iğnesi çeşidi varken, bir dinozor görmek harika! O kadar övdüm. ama almayacağım; ta ki inene kadar.

Asos'tan 2014 Yeni yıl indirimi alışverişi

Yeni post, ne ile ilgili diye kafa yormak yerine, Asos'tan aldığım şeyleri, anlataraktan yazacağım. Euro o kadar pahalandı ki, artık mantık silsilesine oturtamıyorum, ne ara böyle oldu diye. Fiyatları da TL üzerinden düşününce hiçbir şey alamıyorum. Neticesi, 10 Euro'ya görürsem kapıyorum.

Asos, erkek online alış veriş için mekke. Bu arada 70 Euroyu geçtiğiniz an Tr'deki dağıtımcısı şerefsiz lojistik ordino, vırt zırt ve kendileri için kallavi bir takip ücreti alabilmek için ellerinden geleni yapacaklar. Alacaklar da. Neyse, geçmeyeceğiz 70 Euro'yu. Bir cent bile. O yüzden aramarda genelde üst sınırı kapatyorum 70 E ile. Beğensem de almayacaksam anlamı ne?

Asos Cable Jumper with Studs; 15,45 E

Sanırım en sevdiğim bu. Ama indirimde 50 tl'ye %100 akrilik bir kazak almak :/ Zaten her gün giyilebilecek bir şey değil, ama oladabilir. Dikenler plastikmiş çünkü. Bir de makine de nasıl yıkanır çıkar mı bilemiyorum.



French Connection Backpack: 16,86 E

Ucuz olduğu için alldığım bir şey. Sırt çantası çok takıyorum. Bordo da yoktu. Tabii FCUK olmasa almazdım. Ama Logo delisiyim de demek olmamalı bu. Eastpack, Jansport da logolu ve Daha pahalı.














Markaya Giriş: BRAVE SOUL

Daha önce nasıl dikkatimi çekmedi bilmiyorum. Ama Brave soul isimli marka, kötü bir şey üretmekten aciz ve de, gayet iyi fiyatlar sunuyor.


Hem şık hem üçgen gösterecek bir kazak. 35,90 ve de sadece %100 akrilik olduğu için kaybediyor. Herşeyle giyilir ve Heryere giyilir.


















Brave Soul'dan harika 2 kazak da bir daha ki postta.

3 Ocak 2014 Cuma

MODUS OPERANDI

Modus operandi*, latince çalışma yöntemi demek. Mesela Akp için mağduriyet, RTE için diktatöryel diyebiliriz.

Pekiyi bu blog için ne? An itibariyle 3 yılda 20 post ve de pek tutarlı bir ritm yok.

Bir de bu ilk blogum ve bu işler nasıl oluyor sadece tahmin üzerinden konuşuyorum. Aslında başka moda bloglarına pek de baktığımı söyleyemem. Ancak blogger, devamlı gözüme hangi postların kaç kere görüntülendiğini, gün başına kaç view aldığını sokarak, bir takım popülarite kaygılarını katalize ediyor.

Bu konuda, eş dost toplamak için başka bloglara girecek ve commentlerle networking yapmak için motive değilim. Reklam amaçlı kendi postuna referans veren commentleri de Spam olarak görüyorum. Aslında Self promoting'in ayıp olduğunu düşünmüyorum ama gündelik hayatımda da bu konuda iyi değilim - yapabilsem kariyer amaçlı yaparım. Bir de çok da sikimde değil, Türkiye'nin önde gelen erkek moda blogger'lrından birisi olmak. Bir de google aramalarından 3600 sayfa görüntülenmesi var (uh-mazing!) bu da benim için gayet yeterli. Yani moda haftalarına çağırılmak, cat walk izlemek gibi gayelerim yok.

"Ne zamandır yazmıyorum"  muhabbetlerini de açıkçası sevmiyorum bloglarda. Geçen mercimek çorbası tarifi baktım ve kadın, 3 paragraf işlerinden güçlerinden bahsetmiş, postların aralarının artmasını haklı göstermek için.

Bazı insanların bu tip problemleri olabilir, lakin benim yok. Çünkü hiç bir zaman bu bloğa düzenli yazmadım dahası değil takipçi, atılmış bir comment bile yok.

Aslında en azından ayda bir sağda solda ne var diye bakıp yazsam diyorum, ama problem sanırım moda ile çok da haşır neşir olmamam. Çünkü 4 mevsim var. 2 tane moda dergisi var. Paramın yettiği, tarz ve yaşadığım şehirde bulunan ise bir mağaza var (Zara). Her ay da moda değeri olan şeyler almıyorum. O yüzden, belki de bir blogu dolduracak kadar çok diyeceğim yok moda hususunda.

Tabii ki Lady Gaga, A markasının Limited Edition çılgın ayakkabısı, Nylon dergisinde bir spread, Erkek moda bloglarının gözlemime göre alamet-i farikası. Umarım yazıda size aktarabiliyorumdur, o tip blogları sevmiyorum ve de bu bir zevk meselesi. Her insan beğenmediği şeyi küçük görebilir. Ama asla kimseye saygısılık yapmak, laf sokmak gibi pasif agresif davranışlara girmek istemem. Dediğim gibi, insan bazen yazarken kendini beğenmiş ve kinayeli bir tonu farkedemeyebiliyor, konuşmaya nazaran.

Neticesi, her sezon başında en azından Trendleri kabaca gözlemleyen ve anahtar parçalar için ulaşılaiblir ve zevkli (Tabii ki benim için) opsiyonları sunan postlar hazırlamaya gayret edeceğim.

Aslında, Beğendiğimiz look'ları, elimizde olan imkanların dahil olduğu kadarıyla tamamlamaya çalışıyoruz.
Yani, pahalı bilmem ne, ama Michael Kors look book'undan resim koymakta beis görmeyebilirim. Sonuçta hala iddiasız, mütevazı erkek giyim blogu olmaya devam ediyor.(Mütavazı derken, Blog'a koyduğum arka plan resmi ve kürk üzerine yaptığım logoya bayılıyorum.O hariç mütevazı.)

İmla hatalarından tiksiniyorum. Bir takım laubaliliklerden de. Bir de teknik olarak pek de bilgili sayılmam ama derli toplu ve erişkin bir blog yazma gayesindeyim.



* Gereksiz yere uzun ve havalı laflar eden kimse: sesquipedalian